Üyelik Girişi
Hava Durumu
Takvim
Balcı Remzi Vurdum

 

Ön-Em Oto

Tayakadının Eski Değirmen Ustaları ve Değirmenler…

 

 

 Kara değirmenler yüzyıllardan bu yana kullanıla gelmiş eski su değirmenleridir,  bol suyu olan akarsularla çalışırlar, bu vesileyle yöresel kalıplaşmış bazı sözlerimiz vardır.

“Bu derede bir değirmenlik su var”

“Değirmen boyrası gibi akıyor”

"Sıçanın sürdüğünün değirmene faydası olurmuş"

 “Değirmene vardım derdimi yanmaya; değirmen başladı fır fır dönmeye”

Bunlar gibi değirmenlerle ilgili daha birçok özlü sözlerimiz vardır. 

Artık anılarda kalan kara değirmenlerin kurulduğu ve çalıştıkları dönemlerde (25-30 yıl öncesine kadar) çok hayati önemleri vardı.

Değirmenler suyu bol olan derelere kurulurdu. Bir yerde, köyde ne kadar çok değirmen varsa orası da saygın olurdu.

                                    ****

Değirmenlere sahip olmak, değirmenciler için hem maddi yönden zengin, hem de ustalık açısından bilgi sahibi olmayı gerektiren uğraşlardı.

Çok değil daha 30 yıl önce insanların ekinini, mısırını öğütmek için sıraya girdiği su değirmenler, teknolojinin de gelişmesiyle bulundukları yerlerde kaderlerine terk edildi. Edirinenin, birçok köyünde boş ve virane halde bırakılan eski su değirmenleri, taş dibekleri zamana yenik düştü. Bunlardan biri olan  Havsa Çukur köy değirmeni bende ayrı bir yeri vardır… Rahmetli dedem Recep TOPÇU (Daha sonra TAŞKIRAN soy ismini almış)1925-39 senelerinde Havsa Çukur köyde senelerce “taş dişleme” ustasıydı… Dedemin soyadı da oradan gelir…

Eski değirmenlerde değirmenler  değirmen taş çok önemli yere sahipti… Tahminen 50 derece (dikine) bir açıyla değirmenin taşını döndüren çarka bağlanan dar ucu (boyra) ise suyun oluşturduğu basınçlı akımın kuvveti birtakım çarklar düzeneğini çalıştırır ve bu sayede değirmenin ağır üst taşı dönmüş olurdu.

                                     ****

Değirmenin taşları her yerde bulunmayan değirmen taşı özelliklerine uygun taş ocaklarından çıkarılan doğal taşlardan yapılırdı.


Çapları bir metreyi geçtiği için uygun taş bulmak yontmak bu işin ustaları için oldukça zor bir işti. Değirmen taşları da çok pahalıya satılırdı.

Birisi altta sabit, birisi de üstte  dönen iki taşın arasına akıtılan buğday veya tahılı öğüten bu taşların kendilerinin de öğünme (aşınma) durumu hep söz konusuydu. Zira bu taşların unu güzel olmaz pek tercih edilmezdi. Değirmenciler periyodik zamanlarda bu taşlara bakım yaparlar özel aletleri ile "taş dişeme" işlemi yaparlar, taşlara gözleri gibi bakarlardı.

Dönen taşların arasına devamlı şekilde ölçülü olarak buğday akması sağlanırdı

                                          ****

Benim seneler önce babamla ekin götürdüğüm, köyümüzün çıkışındaki Ağaoğulları’na ait eski değirmen 80’li yıllara kadar çalışır durumdaydı… Birde Edip Ağaoğulları fidanlığı vardı… O dönemlerde Rahmetli Ferit ÖZDOĞAN ve Hüseyin POYRAZ  orada işçi olarak  ya da değirmen ustası olarak çalışmıştı… Şimdilerde depo olarak kullanılmaktadır. Ağa oğullarının değirmen konusundaki tarihine baktığımızda;

 Trakya Un Sanayii ve Ticaret A.Ş.'nin ilk kurucuları merhum Edip Ağaoğulları ile merhum Kemal Dönertaş'tır.1925 yılında Yeni İmaret Un Değirmeni ile başlayan ortaklığa 1936 yılında Tunca Nehri kenarında bulunan eski adı Fındıklıyan Değirmeni olan Dönertaş Un Fabrikası da katılarak işlerin büyütülmesi amaçlanmıştır.

Daha Sonra Un fabrikasından emekli olan Ferit Aga ve oğlu köyümüzde değirmen açma başarısını gösterdi. Ferit Aga'nın oğlu da  elektrik, mekanik konulara çok meraklıydı… Dişli ve çarklarla un öğütmeyi, yarma çıkarmayı kendi yaptıkları değirmenlerde gerçekleştirdiler…  Bir ara lakabı oğlunun teknik Fikret olarak ün salmış, hatta üniversite hocaları değirmeniyle ilgili doktora tezlerinde araştırma konusu olmuştur…

Değirmenler kitaplara da konu olmuştur

Örneğin ünlü yazarlarımızdan,  Sabahattin Ali’nin Değirmen kitabındaki öyküleri, yıkılan Osmanlı düzeninin karmaşık insan- devlet- iktisat ilişkilerinden hareket ediyor. Bu hikâyelere dair eleştirel okumalarda halkın egemen güçlerin baskısı altında ezildiği ya da sanayileşme süreci içinde arkası sıvazlanan burjuva kesiminin sömürüsüne maruz kaldığı ifade edilmiştir. Ezen- ezilen ya da yöneten- yönetilen diyalektiği ile hikâyeleri okumak mümkün ise de, bugün başka okumaların yapılabileceği düşüncesindeyiz.

Küresel ısınmanın beraberinde getirdiği sera etkisiyle kuruyan su kaynaklarının taş dibeklerini çalışmaz hale getirdiği eski su değirmenleri artık bir kültür varlığı haline geldi…

Recep TAŞKIRAN

Kaynak: http://www.kenthaber.com/karadeniz/ordu/Haber/Genel/Normal/eski-degirmenler-nostalji-oldu/c73b65a8-1691-4651-b38d-dc1e7b2f3747



7145 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam160
Toplam Ziyaret453670
Saat
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406