Üyelik Girişi
Hava Durumu
Takvim
Balcı Remzi Vurdum

 

Ön-Em Oto

Çeltik

TARIM BÖLÜMÜ 

ÇELTİK ÜRETİMİNİN TÜRKİYE VE DÜNYA ÜZERİNDEKİ ÖNEMİ

ÇELTİK ÜRETİMİYLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

ÇELTİK YETİŞTİRİCİLİĞİ

    ÇELTİK ÜRETİMİYLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER 

1.Giriş

Çeltik, kültür bitkileri içerisinde insan beslenmesinde yer alan önemli bir tahıl cinsidir. Çeltik tarımı ilk olarak MÖ 3000’ li yıllarda Hindistan’da başlamış, daha sonra Batı’ya doğruyayılmıştır.

 Avrupa’ya gelişi ortaçağa rastlar. Türkiye’ye ise 500 yıl önce geldiği sanılmaktadır.Çeltik bileşiminde az protein bulundurmasına karşın beslenme için gerekli amino asitlerce zengin olması nedeniyle insan beslenmesinde buğdaydan sonra en çok kullanılan üründür (Elçi, vd., 1994).

Hasadın ardından elde edilen çeltik kavuzları çıkartılarak parlatılır ve beyaz renkli pirinç tanelerine dönüştürülür. Tanelerin görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan parlatma işlemi, aslında ürünün besleyici değerinin büyük ölçüde yitirilmesine neden olur. Bu işlem sırasında tanelerin yüzeyini çevreleyen protein, yağ, B vitamini, demir, kalsiyum’ca zengin dış katman kaybolur. Geriye yalnızca nişasta’ca zengin bir ürün kalır (Anonim, 2003). Pirinçte nişasta oranı buğdaydan yüksektir. 100 gram pirinçte 78 gram nişasta, 8 gram protein, 13 gram su, 1 gram kül ve yağ bulunmaktadır. Kolesterol içermemektedir. Düşük miktarda sodyum içermesi nedeniyle kalp-damar ve yüksek tansiyon hastalarına pirinç yemeleri önerilebilir. Mide sorunları olanlar, hazımsızlık çekenler ve karaciğer rahatsızlığı olanlara da pirinç iyi gelmektedir. Pirinç besin maddesi olarak taşıdığı bu değer yanında endüstride de yaygın olarak kullanılmaktadır (Anonim,1998). Pirinç birçok çeşitleri bulunan bir üründür, uzun taneli pirinç, kısa taneli pirinç, orta boy taneli pirinç, aromatik pirinç, basmati pirinç, jasmine pirinç, della pirinç ve tatlı pirinç gibi türleri bulunmaktadır.

2-Dünyada Durum

 Dünya’da pirinç özellikle Uzakdoğu ülkelerinde tüketilen bir besin maddesidir. Çeltik üretimi bakımından Çin, Hindistan, Tayland, Bangladeş, Endonezya, ve Vietnam önde gelen ülkelerdir. Ülkemiz verim bakımından dünya ortalamasının üzerinde olup, Japonya ve Çin’den sonra gelmesine rağmen, ekiliş alanı ve üretimi bakımından oldukça gerilerde yer almaktadır. Dünya Çeltik üretiminin yaklaşık %54 ‘ünü Çin ve Hindistan karşılamaktadır. 2002 yılı itibariyle dünya’da toplam üretim 397 milyon ton olup, ortalama verim hektara 3,9 tondur. Çin 124 milyon ton ile üretimde ilk sırayı alırken Hindistan 92 milyon ton ile ikinci sırayı almaktadır.ISSN 1303-8346. Üretimde önemli bir paya sahip olan Çin hektara verimde 5,9 ton ile dünya ortalamasının üzerindedir. Bir başka önemli üretici ülke olan Endonezya ‘da hektara verim 4,4 tondur.

Tablo 1 - Dünya Çeltik Yetiştirilen Alan,Üretimi ve Verim(2002)

Yil       Ekilen Alan (Ha)            Üretim (Ton)     Verim (Kg/Da)

1998        151.646.356                       582.665.263              384,2

1999        156.888.894                       611.251.382              389,6

2000        153.785.367                       598.307.226              389,0

2001        151.623.334                       595.267.724              392,6

2002        146.029.456                       579.476.722              396,8

 

3-Türkiye’de Durum

Çeltiğin işlenmesi sonucu elde edilen pirinç, genellikle herkes tarafından tüketilen bir gıda maddesidir. Türkiye’nin bir çok bölgesi ekolojik yönden çeltik tarımına uygun ve dekardan elde edilen verim, Dünya ortalamasının üzerinde olduğu halde Türkiye çeltikte kendine yeterli değildir. Türkiye’de 31 ilde çeltik tarımı yapılmakla birlikte en çok Edirne, Çorum, Samsun, Sinop, Kastamonu ve İzmir de yapılmaktadır. En fazla üretim 82.455 bin ton ile Edirne de yapılmaktadır. Samsun 23.931 bin ton ile ikinci, Çorum 20.362 bin ton ile üçüncü sırayı almaktadır. Ülkemizde hektara verim ortalama 3.661 tondur. Bölgeler itibariyle üretimin %58’ ini Marmara %37’ini Karadeniz bölgesi Geriye kalan miktarı diğer bölgeler kapsamaktadır.

Ülkemizde pirinç tüketimi dikkate alındığında üretimin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu nedenle her yıl iç talebin karşılanması için ithalat yapılmaktadır. Çizelge 4 de Türkiye’nin pirinç ithalatı görülmektedir. 2000 yılından itibaren üretimdeki artışa paralel olarak ithalatta düşüş gözlenmekte 2002 yılında 224 bin ton ithalat yapılmış ve 40 milyon dolar ödenmiştir. Pirinç ithal ettiğimiz başlıca ülke ABD dir.

Tablo 3- Ülkemizde Yillara göre Pirinç Ekiliş, Üretim ve Verimleri

 

Yıllar   Ekiliş Alanı(Ha)     Üretim (Ton)   Verim (Kg/Da)

1998       60.000                     189.000          315,0

1999       65.000                     204.000         313,8

2000       58.000                      210.000        362,1

2001       59.000                      216.000        366,1

Kaynak: DIE

ÇELTİK YETİŞTİRİCİLİĞİToprak İsteği

Toprak isteği bakımından seçici değildir. Su geçirgenliği az, derin, tınlı ve besin maddelerince zengin topraklarda daha iyi yetişir. Çeltik tarımı için optimum pH 5.5-7.5 arasıdır. pH'sı 3-8 arasında değişen topraklara da uyum sağlayabilir. Tuzlu toprakların ıslahında en ideal bitkilerden biridir. Topraktaki eriyebilir tuz yoğunluğu 600 ppm 'in altında olmalıdır.

Tarla Hazırlığı

Sonbaharda 15-20 cm derinlikte sürülür.İlkbaharda 10-12 cm derinlikte birinciye çapraz yönde ikilenir. Diskaro ve tırmıkla tarla düzeltilir.

Sedde ve tirlerle çevrili tavaların yapılmasındanönce, tarlanın en yüksek yerinden ana sulama kanalı ve en alçak yerinden ana boşaltma kanalı geçirilir.

Tarlada su dağıtma ve boşaltma kanalları yapılır.

Kürek, bel, sedde aleti veya pullukla tavalar hazırlanır. Sedde ve tirler, bel ve kürekle yapıldığı gibi traktöre takılan tesviye bıçağı ve tir pulluğu da kullanılabilir. Tirlerin genişliği 40-70 cm, yüksekliği30-50 cm olabilir. İki sedde arası 50-200  m kadardır

Ekim Nöbeti

Aynı tarlaya üst üste sürekli çeltik ekilirse verim düşer, yabancı otlar ve hastalıklarla mücadele zorlaşır. 2-3 yıl üst üste çeltik ekildikten sonra tarlaya yem bitkilerinden birisi ekilmelidir. Baklagil yem bitkileri topraktaki azot bileşiklerini arttırdığı için tercih edilmelidir.

Ekim nöbetini belirleyen en önemli etken,sulama suyunun sağlanabilme durumu ve piyasa şartlarıdır. Aynı tarlaya sürekli çeltik ekilirse verim düşer, çeltiğe zarar veren yabancı otlar da çok artar. Yem bitkileri ve baklagiller ekim nöbeti için uygun bitkilerdir

Toprak Hazırlığı

Kaliteli çeltik yetiştirmek için tarla hazırlığında dikkat edilecek en önemli husus tarla tesviyesidir.

Bu da son yıllarda ülkemizde de kullanılmaya başlayan lazerli tarla tesviye aletleri ile olur.

Bu aletler ekilecek tarlada istenen eğimde ve büyüklük tavaların hazırlanabilmesini sağlar. İyi tesviye edilmis tarlada tarlanın her yerinde

aynı yükseklikte su tutulabileceğinden hasatta da aynı olgunluk ve yapıda tane elde edilebilir. Yine iyi bir tesviye sonucu tarlada gübreleme, ilaçlama gibi bakım isleri daha kolaylıkla ve başarılı sekilde yapılır, bu şekilde de

verim artısı da sağlanır.

 Tohumluk 

Tohumluk hastalıklardan, yabancı otlardan ve kırmızı çeltik tohumlarından temizlenmiş ve sertifikalı olmalıdır. Mümkünse 3-4 yılda bir sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Ekilecek tohum miktarı çeşidin özelliklerine, ekim zamanına ve toprağın verimlilik durumuna göre değişir. Küçük daneli çeşitler 15kg/da, orta daneli çeşitler 17-18 kg/da ve iri daneli çeşitler 20 kg/da tohum ekilebilir. m2 ye atılacak tohum 500-600 adettir.

 Tohumların Ekime Hazırlanması 

Tohumlar 2 gün önce su içine konulup ön çimlendirme yapılır. Ön çimlendirme esnasında çeltik yanıklık hastalığı ile mücadele amacıyla fungusitlerden birisiyle (Benomyl, Carbendazim) ilaçlama yapılmalıdır. Beyaz uç nemotoduyla mücadele için ön çimlendirmeden önce tohumlar 55-60C sıcak suda 10 dakika tutulması tavsiye edilmektedir.

 Ekim Zamanı

Ekim zamanını yetiştirilecek çeşidin vejetasyon süresi, hava ve sulama suyu sıcaklığı belirler. Çeltik için çimlenme ve fide devresinde en uygun sıcaklık 18-35 derecedir. Çeltik ekimi yapılması için su sıcaklığının en az 12 derece olması gerekir. Bölgemizde Mayıs ayının 1.haftasından sonra ekim yapılması uygundur

Ekim

Tohum ekilecek suyun sıcaklığı en az l2°C olmalıdır. Bölgemizde mayıs ayının ilk yarısında ekim yapılmalıdır. Çeltikte ekim; serpme, mibzerle ve fideleme ile yapılabilir.

Ülkemizde genelde elle serpme ekim yapılmaktadır.Bunun için ekimden önce, tohumlarda canlılığın uyandırılması, genç bitkilerin soğuk zararına karşı korunması, çimlenmenin kısa zamanda tamamlanması için, tohumların ıslatılıp şişirilerek ön çimlenmesi, sağlanır. Ön çimlenme sağlanmış tohumlar, suyla doldurulmuş ve tapan geçirilerek düzlenmiş ve suyu bulandırılmış tavalara elle serpilir. Bulanık suların dibe çökmesi ile tohumların üzerinde mil tabakası oluşur. Tohumlar toprak yüzeyine tutunduktan 3-4 gün sonra tavalardaki su boşaltılır. Tavalar, 5-6 gün susuz bırakılır.Böylece genç çeltik bitkileri toprağa tutunup köklerini salar ve ilk yapraklarını verirler.

Daha sonra tarlaya birkaç cm kalınlıkta ince bir su verilir.

Serpme ekim gübre dağıtıcıları ile de yapılabilir. Bunun için ekimden önce tohumlar 24-36 saat su ile ıslatılır. Daha sonra 18-24 saat suyun  sızması beklenir. Suyla şişirilmiş tohumlar gübre dağıtıcıları ile su içine serpilir.

Mibzerle ekim ve fideleme pek kullanılmamaktadır. Dekara küçük taneli çeşitlerde l5 kg, ota taneli çeşitlerde l7-18 kg ve iri taneli çeşitlerde 20 kg tohumluk yeterlidir. Sahil kuşağında Osmancık 97, Karadeniz ve Kral ekilmelidir. Rocca, Ribe, Trakya, İpsala; diğer

yörelerde Krasnodarsky-424, Serhat-92 ve Ergene çeşidi ekilmektedir.

 Ekim yöntemleri

1.Serpme (elle, gübre saçıcıları ile, uçakla),

2.Mibzerle

3. Fideleme. Ekimden önce tavalar iyice bulandırılmalı ve tohum üstünde ince mil örtüsü oluşması sağlanmalıdır. Tohumlar toprak yüzeyine tutunduktan 3-4 gün sonra tavalardaki su boşaltılır. Tavalara 5-6 gün sonra ince bir su verilir.

 Gübreleme 

Öncelikle çeltik ekilecek tavalardan toprak numunesi alınıp tahlil ettirildikten sonra gübre kullanılmalıdır. Çeltik için tavsiye edilen azotlu gübre, Amonyum Sülfat gübresidir . Dekara 80 kg kullanılmalıdır. Amonyum Sülfat gübresinin yarısı ekimle birlikte, yarısı da ekimden 55-60 gün sonra uygulanabileceği gibi; bir kısmı ekimde, bir kısmı kardeşlenme başlangıcında ve geri kalan kısmı da ekimden 50-60 gün sonra kullanılmalıdır.

Çinko noksanlığı pH' sı yüksek olan sodik topraklarda ve toprak düzlemesi sırasında fazla toprak alınmış sahalarda görülür.

Dekara ekim öncesi Fosforlu gübre olarak 20 kg Triple Süper Fosfat (TSP) gübresi verilmelidir. Çinko eksikliği varsa ekim öncesi 1-2 kg/da Çinko sülfat veya Çinko oksit kullanılmalıdır. Ekim sonrası ortaya çıkan çinko eksikliğinde, çinko sülfat salkım oluşum devresi başlangıcında 5-7 gün önceye kadar üstten püskürtme şeklinde gübreleme yapılabilir.

 Sulama 

Su yüksekliği bitkilerin gelişmesine bağlı olarak, yükseltilir ve maximum gelişme devresinde 15 cm civarında tutulur. Hasattan 20-30 gün önce tavalara su akışı durdurulur ve tavalardaki mevcut su boşaltılır. Erken dönemde su kesmek danelerin tam anlamıyla dolmasını önler ve pirince işleme sırasında kırık oranının artmasına sebep olur. En uygun sulama suyu sıcaklığı 25-30 derecedir. Çimlenme için maximum su sıcaklığı 42-44 derecedir. Bu sıcaklıklardan sonra çimlenme olmaz. Gelişmenin her devresinde 30 0C'nin üzerindeki sıcaklıklar ürüne olumsuz etki yapar. Fide gelişimi sırasında, herhangi bir devredeki su kesilmesi, yabancı ot tohumlarının çimlenmesini teşvik eder ve yeni yabancı otların ortaya çıkmasına sebep olur. Bitki boyu su yüksekliğinden etkilenir. Su yüksekliği arttıkça bitki boyu ve dolayısıyla yatma artarken, salkım sayısı azalır. Yüksek sulama suyu sıcaklığı, salkım sayısını azaltır ve başakçıktaki sterilite oranını arttırarak verim üzerine olumsuz etki yapar. Sulama suyu yetersizliği durumunda 3 gün sulama 2 gün su kesme veya 8 gün sulama 3 gün su kesme şeklinde sulama yapılabilir.

 ÇELTİK HASTALIKLARI  ÖNEMLİ ÇELTİK HASTALIKLARI

- Fungal Hastalıklar

- Bakteri Hastalıkları

- Virüs Hastalıkları

- Nematod Hastalıkları

    YABANCIOT MÜCADELE YÖNTEMLERİ

- Kültürel Tedbirler

- Mekanik Yolla Mücadele

- Kimyasal Kontrol Metodları

 YABANCIOT İLAÇLARI ÜZERİNDE ÇEVRE KOŞULLARININ ETKİSİ

- Sıcaklık

- Nisbi Rutubet

- Toprak Rutubeti

- Rüzgar

             Ülkemizde ekonomik ölçüde sorun yaratabilen, üç önemli mantarı çeltik hastalığı vardır. Bunlar çeltik yanıklığı (Pyricularıa oryzae) , kök boğaz çürüklüğü (Fusarium moniliforme) ve  Kahverengi yaprak lekesi (Helmithosporium oryzae) 'dir. 1-Çeltik Yanıklık Hastalığı     (Pyricularia oryzae)             Belirtisi: Bu hastalık, bitkinin yaprak ayasında, kınında, sap ve salkım kısımlarında iğ veya baklava şeklinde iki ucu sivri, ortası gri veya bej, etrafı kahverengi veya kırmızımsı lekeler şeklinde semptomlar gösterir. Ağır enfeksiyon durumlarında, bitki tamamen yanıp kuruyabilir. Hastalıktan dolayı bazen tarladan hiç ürün alınmayabilir. Hastalık, alınan ürün miktarını düşürdüğü gibi elde edilen ününün pirinç kalitesini de düşürmektedir.             Hastalık etmeni hastalıklı tohumlar, tarlada kalan hastalıklı bitki artıkları ve toprakla taşınır.              Hastalığın meydan çıkmasını sağlayan uygun koşullar             - Yüksek nispi rutubet (% 80 'nin üzerinde),            - Aşırı dozda Azotlu gübreleme,            - Azotlu  gübre uygulama zamanının iyi ayarlanamaması, özellikle gelişmenin erken                dönemlerinde, fazla miktarda azot uygulanması,            - Geç ekim yapmak,            - Bitki sıklığının fazla olması,             - Bulutlu ve yağışlı günlerin fazla olması, Kontrolü                    Kültürel Tedbirler - Dayanıklı çeşit yetiştirmek, - Aşırı Azotlu gübre kullanımından kaçınmak,            - Sık  ve geç ekim yapmamak,- Münavebeli ekim yapmak ,            - Hasat sonu, hastalıklı bitki artıkları tarladan temizlenmelidir.            - Sulama suyunun soğuk olmamasına dikkat etmek.            - Tarlayı susuz bırakmamaktır.             Kimyasal Mücadele             - Ekimden önce, uygun Fungusitlerle (Benomly, carbendazim etkili maddeli ilaçlarla 100 litre suya 200 gr. Ilaç karıştırılarak.) tohum ilaçlaması yapılmalıdır. Bunun için tohum çimlendirmek amacıyla su içerisine bırakıldığında 24 saat ilaçlı su içerisinde bekletilir, daha sonra suyu sızdırıldıktan veya çimlenme işlemi sağlandıktan sonra tarlaya ekimi yapılır.               Hastalık tarlada görüldüğünde;            - Benomly etkili maddeli ilaçlarla 100 litre suya 60 gr. Ilaç veya             - Carbendazim etkili maddeli ilaçlardan biri ile dekara 150 gr. kullanılarak iki hafta  ara ile iki, gerekirse üçüncü ilaçlama, yeşil aksam ilaçlanması olarak uygulanmalıdır Yeşil aksam ilaçlamasında ülkemizde tavsiye edilen diğer bir fungisit Trifloxystrobin’dir. Bunun yanında, Azoxystrobin, Tricylozole, Edifenphose ve İsoprothiolane gibi fungisitlerde dünyanın diğer ülkelerinde yanıklık hastalığı ile mücadelede yeşil aksam ilaçlamasında kullanılmaktadır.       2-Kahverengi Yaprak Lekesi  (Helmithosporium oryzae)Belirtisi: Koleptil ve çimlenen danelerin kökleri üzeride; küçük, yuvarlak kahverengi lekeler oluşur, daha sonra bu lekeler birinci ve ikinci yaprak üzerinde renk değişikliklerine sebep olur. Bazı durumlarda, mantar aynı zamanda kökleri de enfekte eder ve köklerin rengi siyaha dönüşür. Hastalıklı bitkilerin gelişmesi durur veya ölürler. Yaşlı bitkilerin yapraklarında görülen lekeler, yuvarlak veya oval şekildedir, lekelerin orta kısmı açık kahverengi veya gridir, kenarları kımızımsı kahverengidir. Hastalığa orta derecede hassas çeşitlerde lekeler, 1–4 mm ve duyarlı veya çok yüksek derecede hassas çeşitlerde 5–14 mm uzunluktadır. Dayanıklı çeşitler üzerinde ise mantar ince, küçük koyu lekeler meydana getirir. mantar aynı zamanda, dane kavuzu üzerinde de leke meydana getirebilir ve daneler siyah renk alabilir. Hastalığın Oluşmasında Etkili Faktörler             Bazı potasyum, mangan, magnezyum, silisyum, demir ve kalsiyum gibi besin elementlerinin eksikliğinin görüldüğü topraklarda, kahverengi yaprak lekesi hastalığı, daha fazla görülür. Azotun hem yüksek hem de düşük dozda olmasının her ikisi de çeltik bitkilerinin, bu hastalığa olan duyarlığını arttırır.   3-Çeltik Kök Boğaz Çürüklüğü (Fusarium moniliforme)               Belirtisi: Hastalık etmeni mantar, çeltik bitkisinin kök ve kök boğazını hastalandırır. Genç çeltik bitkilerinde görülen bakanea simptomları, normal bitki boyundan daha uzun oluşu, ince gelişmesi ve sarımsı yeşil renkte olması ile ayırt edilir. Bazı durumlarda ise aynı hastalığa sahip bitkiler cüce kalabilmekte veya normal boyda olabilmektedir.             Çeltik bitkisinde, sapa kalkma devresinde bakanea belirtileri görülebilir. Bu durumda, uzun boylu olan, genellikle kardeşlenmemiş (1-2 kardeş) olarak görülen bitkilerin (Resim-25)  yaprakları kurur ve bitkiler birkaç hafta içinde ölürler.  Kontrolü                    - Münavebe yapmak            - Hastalıksız tohum kullanmak            - Yüksek dozda Azotlu gübre kullanmamak            - Hastalığa dayanıklı çeşit yetiştirmek.            - Yanıklık hastalığında açıklandığı şekilde tohum ilaçlaması yapmaktır. 4- Çeltik Beyaz Uç Nematodu Zararlısı (Aphelenchhoides besseyi)                         35’den fazla familyaya dahil olan ve bitkilerde parazitik etki yapan, 130 nematod türü çeltikle ilişkilidir. Ancak, bunlardan çok az miktarı çeltik bitkisinde hastalık arazı meydana getirmektedir. Ekonomik ölçüde zarar meydana getirenler şunlardır; Aphelenchoides besseyi, Ditylenchus angustus, Hirschmanniclle spp. Criconemella spp. Meloidogyne spp. Heterodera spp. Pratylenchus spp. Ve Hopololaimus indicus. Bu nematodlardan Aphelenchoides besseyi, çeltik beyaz uç yanıklığı ve Ditylenchus angustus urfa hastalığı meydana getirir. En zararlısı beyaz uç yanıklıdır.             Bütün çeltik yetiştirilen ekolojilerde görülebilir ve beyaz uç yanıklığı meydana getirir Bu nematodun bulunması için konukçu olan bitkilerin bulunmasına gerek yoktur. Aynı zamanda, mantarlar üzerinde de yaşamını sürdürebilir.             Çeltik beyaz uç nematodu dış karantinaya tabi bir zararlıdır. Ancak, 1995 yılında ilk defa Balıkesir ilinin Gönen ile Edirne’nin İpsala ilçelerinde görülmüştür. Zararlının etkili olduğu sahalarda, %50-60’lara varan oranlarda zararlar tespit edilmiştir. Hastalığın Belirtisi             A. besseyi'nin tipik belirtisi, bitkilerin bayrak yapraklarının ucunun 3-5 cm kısmının beyazlayıp kurumasıdır  Gelişmenin erken devrelerinde, genç yaprakların uç kısmından 5 cm'lik kısmı beyazlaşır. Bu yaprakların uçları daha sonra kurur ve parçalanır. Diğer belirtiler, bayrak yaprağının kıvrılması ve çıkan salkımı gizlemesidir (Resim-28). Salkımda dane sayısının azalması, steril başakçıkların meydana gelmesi, danelerin incelip küçülmesi ve 1000 dane ağırlığının azalmasıdır.             Nematod çeltik bitkisinin yaprağının uç kısmı ile gelişme noktasından beslenir.              Nematod önemli ölçüde, tohumla taşınmaktadır. Aynı zamanda, hastalıklı kavuz ve bitki artıkları ile tarladaki yabancı otlarda da kışı geçirebilir. A. Besseyi kuru tohumda canlılığını 2-3 yıl devam ettirebilir. Fakat tarlada kalan tohumlarda 4 ay sonra ölür. Toprakta iki ürün arasında geçen süre zarfında canlılığını koruyamaz.             Tohumun çimlenmesinden sonra, nematod tohumdan çıkar ve çıkan bitkinin premordiası üzerinde beslenir.

          

  Nematodun Kontrol Edilmesi              Nematod, önemli ölçüde tohumla taşındığı için, nematod içermeyen tohum kullanılması en iyi kontrol mekanizmasıdır. Ancak, diğer güvenilir bir kontrol şekli de, sıcak su uygulamasıdır. Az miktardaki tohumların 55-57 º C arasındaki sıcak suda 15 dakika tutulması, çimlenmeyi etkilemeden nematodları öldürmektedir.   Hasat ve Harman 

Salkımların %80'nin saman rengini aldığı, alt kısımdaki danelerin sert mum dönemine ulaştığı zaman çeltik hasat edilir. Bu dönemde danelerin rutubet oranı % 22-24 arasındadır. Erken hasatta olgunlaşmamış tebeşirimsi, yeşil daneler nedeniyle verim ve randıman düşer. Geç hasatta ise kuşlar ve kemirgenler gibi hayvan zararı ile kırık dane oranı artar. Kurutma problemi ortaya çıkar.

 

HASAT, HARMAN, KURUTMA VE DEPOLAMA

 

HASAT VE HARMAN

- Hasat Zamanı

- Hasat Yöntemi

 

KURUTMA

- Güneşte Kurutmak

- Mekanik Kurutma

- Kurutmada Dane Kaybı

 

DEPOLAMA

- Rutubet İçeriği

- Sıcaklık

- Oksijen Kaynağı

- Danenin Genel Durumu

- Depolama Süresinin Uzunluğu

- Mikroorganizma ve Böcek İçeriği

 

DEPOLAMA ŞEKLİ

- Çuvalla Depolama- Siloda Depolama

  Kurutma ve depolama 

Harman sonucu elde edilen çeltik ürününün depolanabilmesi için neminin en az %14-15’ e düşürülmesi gerekir. Kurutma güneş altında veya kurutma makinelerinde yapılır. Kurutma makinelerinin esası; gaz, mazot, fuel oil veya elektrikle ısıtılan havanın, kurutma aletinin deposunda sabit veya hareketli haldeki çeltiği ısıtarak nem oranını düşürmesidir. Bunun için sıcaklık 40 o C civarında tutulur. Sıcaklık fazla yüksek tutulursa tohumluk olarak kullanılacak üründe çimlenme düşeceği gibi hızlı ve yüksek sıcaklıkta kurutma kırıksız randımanı çok yüksek oranda düşürür. Hasat edilen ürün hasat edilir edilmez hemen kurutma makinesine atılmamalıdır. 24 saati geçmeyecek şekilde bir süre bekletilirse, nemli ve kuru taneler arasında nem oranı bakımından denge sağlanır ve kurutma daha standart düzeyde yapılarak en yüksek kırıksız randımanı verecek ürün elde edilir. Fakat bu konuda dikkatli olmalıdır nem oranı yüksek ise bazı çeşitlerde (özellikle kısa taneli çeşitlerde) 1 günlük bekleme sırasında istenmeyen kokular ve renk değişimleri olabilir, buda kaliteyi düşürür. Böyle durumlarda hasattan en geç 4 saat sonra çeltik kurutucu içinde olmalıdır.

 

Çeltik tane depolanmasında en önemli etmenler tanenin ve deponun rutubeti, ortam sıcaklığı, oksijen ve tanenin yapısıdır. Bunların içinde de nem ve sıcaklık en önemlidir. Çeltik depolanması için uygun tane nemi %13-14 tür. Bundan yüksek nem oranında depolanan çeltiklerde pirince işlemede kırıksız randıman düşerken, tohumluk olarak saklanan çeltiklerde de çimlenme oranı hızla düşer. Depolanan tanedeki nem oranı çevreden de etkilenir ve ortamdaki nem ve sıcaklığa göre artar veya azalır. Yüksek nem oranında depolanan çeltiklerde, tanedeki fiziksel ve biyolojik bozulmalara ek olarak, bakteri, mantar ve böcek zararları da artar. Nisbi nemim %62 den az olduğu durumlarda mikroorganizma faaliyeti minumum olur. Yüksek sıcaklıklarda depolamada çeltik tanesinin gıda değerinde sıcaklıktan dolayı bir bozulma olmamakla birlikte, 29.4-32 o C üzerindeki sıcaklıklarda da mantar faaliyetleri maksimum olmakta ve 21 o C üzerindeki sıcaklıklarda da böcek faaliyetleri artmaktadır (Cogburn, 1994).

 

Uzun süreli depolanacak çeltikler, sıcaklık ve nem kontrolü yapılabilen, depolarda kontrollü şartlarda depolanmalıdır. Depolamada farklı çeşitler ayrı ayrı konulmalı, bu yapılamazsa aynı özelliklere sahip çeltikler aynı depoya konulmalıdır. Depolamadan önce çeltik depolanacak yerler dezenfekte edilmeli, depolama süresincede yılda 1-2 defa fumige edilmelidir.

  Çeşit Seçimi

Tohumluk olarak ekilecek çeşitlerin mutlaka sertifika belgesi bulunmalıdır. Osmancık 97, Ribe, Rocca, Sürek 95, Kıral ve Baldo çeşitleri bölgemiz için tavsiye edilebilir.

   ÇELTİĞİN KALİTE ÖZELLİKLERİ

- Pirinç Randımanı

- Dane Boyutu, Şekli ve Görünüşü

- Dane Uzunluğu ve Şekli

- Dane Görünüşü

- Pişme ve Yeme Özellikleri

- Amiloz İçeriği

- Jelatinleşme Sıcaklığı - Jel Konsistensi

- Dane Uzaması

- Pişmiş Pirincin Su

  Alması ve Hacim Artışı

- Aroma

 ÇELTİĞİN PİRİNCE İŞLENMESİ   ÇEŞİT ÖZELLİKLERİ

- Ham Çeltiğin Kavuz Ağırlığı

- Dane Şekli

- Dane Sertliği

- Tebeşirsi Dane (Beyaz göbeklilik)

 HAM ÇELTİĞİN KALİTESİ

- Dane Rutubet İçeriği

- Mahsulün Temizliği

- Kırık Dane Oranı

- Olgunlaşmamış Daneler

- Lekeli Daneler

- Zarar Görmüş Daneler

- Kırmızı Çeltik

- Çeşit Safiyatı

  ÇELTİĞİN PİRİNCE İŞLENMESİNDE ELDE EDİLEN ÜRÜNLER VE KULLANIMI

- Ülkemizde Pirinç Ürünlerinin

- Kullanım Alanları

- Pirinç Unu Yapımı

- Pirinç Nişastası Yapılması

- Pirinç Şarabı Yapımı

- Pirinç Sirkesi Yapımı

- Pirincin Bira Yapımında Kullanımı

- Pirinç Kepeği

 BAZI ÖNEMLİ DÜNYA  PİRİNÇ PAZARI VE TÜKETİCİ TERCİHLERİ 

- Pirinç Standartı

- Hongkong Pirinç Pazarı

- Avrupa Birliğinde Pirinç Fiyatı ve

- Kalite Özellikleri

- Bon Pirinç Pazarı

- Roma Pirinç Pazarı

 SONUÇ VE ÖNERİLER

Verim ve kalitenin yükseltilmesi; çeşit seçiminden tüketiciye ulaşana kadar bütün safhalarda uygun yetiştirme, işleme, depolama ve pazarlama tekniklerinin kullanılmasın ile olur. Bunları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

 

Çeşit seçiminde pazarın kalite istekleri, seçilecek çeşidin fiziksel ve kimyasal özellikleri, olgunlaşma gün sayısı, olgunlaşmada yeknasaklık, çevre şartlarından etkilenme durumu v.b göz önüne alınmalıdır. Bu özellikler dikkate alınarak Türkiye için; iri, camsı taneli pirinç veren çeşitlerin üretimi yapılmalıdır. Bununla birlikte yöresel isteklerin de göz önünde tutulması gerekir.

 

Derleyen

Ziraat Müh. Recep TAŞKIRAN

 

 KAYNAKLAR

www.ziraatci.com

www .İl arım Müdürlüğü.com

www.termetb.org.tr/tr/celtik

www.ttae.gov.tr/makaleler/celtik_yetistiricil

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam16
Toplam Ziyaret449671
Saat
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516